BAŞARIYA GÜLÜMSEMEYENLER

Yakınımızdaki Görünmez Mesafe.

Başarıya Gülümseyemeyenler

İnsanın başarıyla karşılaştığında yaşadığı en tuhaf gerçeklerden biri, en büyük sessizliğin çoğu zaman en yakın çevresinden gelmesidir. Bir hedefe ulaşır, bir adım atarsın, yıllardır peşinden koştuğun bir dileğin gerçekleştiğini duyurursun; ama o anlarda beklediğin coşku değil, sanki kalın bir duvar gibi yükselen bir mesafe hissedersin. Yabancılar senin sevincine daha kolay ortak olurken, eş dost akraba arasında bir tür görünmez ağırlık yayılır. Belki de insanın kendini en yalnız hissettiği an, işte tam da bu başarı anlarının içindedir.

Zamanla fark ediyorsun ki mesele aslında sana karşı değil; insanların kendi içlerindeki boşluklarla, tamamlayamadıkları  ve erteledikleri cesaretleriyle ilgili. Sen ilerledikçe onlar yerinde durduklarını daha net görüyor, sen aydınlandıkça kendi gölgeleri büyüyor, sen başardıkça uzun zamandır yüzleşmedikleri eksiklikleri hatırlıyorlar. Bu yüzden birçoğu alkışlamak yerine susmayı, tebrik etmek yerine konuyu değiştirmeyi, sevindiğini söylemek yerine yüzüne ifadesiz bir tebessüm koymayı tercih ediyor. Çoğu zaman seninle ilgili sandığın o soğukluk, aslında onların kendileriyle olan sessiz hesaplaşmasıdır.

İnsan elbette ister ki yakınından gördüğü destek, yabancınınkinden daha güçlü olsun; ama her ilişki başarıyı taşıyacak kadar sağlam değildir. Bazı bağlar sen suskunken rahat eder, sen sıradanken güven duyar, sen olduğun yerde kaldığında huzurlu görünür. O yüzden bir adım attığında, ilişkilerin niteliği de açığa çıkar; kimileri gönülden genişlerken kimileri içten içe daralır. Bu daralma bazen kıskançlık, bazen yetersizlik hissi, bazen de yıllardır söylenemeyen bir «Ben yapamadım» itirafının görünmeyen hali olarak karşına çıkar.

Yine de bunların hiçbiri senin yolunu kesmek için yeterli değildir. Çünkü başarı, başkalarının duygusal konforuna göre yavaşlatılacak bir şey değildir. Işığını kısmak, sırf birilerinin gözü kamaşıyor diye gökyüzüne küsmek gibidir; kendi potansiyelini başkalarının gölgesine göre ayarlamak ise hem kendine hem hayallerine yapılan haksızlıktır. İnsan kendi ışığını taşıyabildiği kadar özgür, kendi emeğinin karşılığını görebildiği kadar değerlidir.

Bugün sessiz kalanlar olabilir, yarın seni anlamakta zorlananlar çıkabilir, hatta başarılarını küçültmek isteyen bile olur. Ama zamanın ilginç bir tarafı var: Bir gün gelir, herkes kendi payına düşeni görür. Sen çabaladığın için ilerlersin, onlar izlemekle yetindiği için yerinde kalır. Ve en sonunda ortaya çıkan manzara çok nettir: Başarı kimseyi kaybetmez, sadece kim olduğunu fark etmene yardım eder.

İşte bu yüzden, yoluma devam edeceğim.

Kimseden onay beklemeden, kimsenin gölgesine sığınmadan, kimsenin sessizliğini kendime engel sanmadan. Kötü gününde herkes yanında olur önemli olan başarılı olduğunda yanında kim var.

Son Yorumlar

  • Bülent DEMİRBİLEK
    Kasım 15, 2025 - 1:13 am · Yanıtla

    Her zamanki gibi mükemmel tespitler. Gerçekten başarı durumunda çeşitli psikolojik sebeplerle en yakın bildikleriniz destek ve takdiri bırakın size sırtlarını dahi dönebilirler. Makale güzel yerden geldi yine.
    Sayın Hocam yeni yazılarınızı merakla bekliyoruz.

Leave a Reply to Bülent DEMİRBİLEK. Cevabı iptal Et